• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

Fransızca » Türkçe Yukarı
tenir /tõnir / v tutmak; içine sığdırmak, almak; saymak, gözüyle bakmak; yönetmek; borçlu olmak; bitişik olmak; yeri olmak; işler olmak; ileri gelmek; çok istemek, can atmak qu'à cela ne tienne önemi yok s'en tenir à une chose bir şeyle yetinmek se tenir birbirini tutmak, tutuşmak; kurulmak, yapılmak; tutarlı olmak se tenir à tutunmak; bağlı kalmak tenir compte d'une chose bir şeyi hesaba katmak tenir conseil görüşmek tenir de benzemek, çekmek tenir la mer deniz yolculuğu yapmak, denize açılmak tenir pour gözüyle bakmak tenir sa langue dilini tutmak tenir sa parole sözünde durmak tenir téte kafa tutmak

Fransızca » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
il est incapable de se tenir debout ayakta duracak hali yok
ne tenir qu'à un fil pamuk ipliğine bağlı bulunmak
ne tenir qu'à un souffle pamuk ipliğine bağlı olmak
s'en tenir à une chose bir şeyle yetinmek
se tenir birbirini tutmak, tutuşmak; kurulmak, yapılmak; tutarlı olmak
se tenir à tutunmak; bağlı kalmak
se tenir coi sesini çıkarmadan durmak
se tenir debout ayağa kalkmak
se tenir les côtes katıla katıla gülmek
tenir à distance uzakta tutmak, yüz vermemek
tenir au chaud sıcak yerde tutmak
tenir bon dayanmak, direnmek
tenir compagnie à qn arkadaşlık etmek
tenir compte d'une chose bir şeyi hesaba katmak
tenir compte de hesaba katmak, göz önüne almak
tenir conseil görüşmek
tenir de benzemek, çekmek
tenir de journal günlük tutmak
tenir des propos konuşup durmak
tenir en bride gem vurmak