• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
age Dinle! {eıdʒ}
  • {N} yaş, asır, devir, çağ, erginlik, reşit olma, yaşlılık
  • {V} yaşlandırmak, yıpratmak, yaşlanmak, ihtiyarlamak, kocamak
age i.
1. yaş.
2. çağ, devir.
age i. yaş, çağ, devir, devre. chronological age kronolojik yaş. dark ages karanlık devirler. for ages, for an age uzun bir zaman, senelerce, çoktan beri. mental age (psik). zekâ yaşı. of age reşit, rüştünü ispat etmiş. under age reşit olmamış, rüştünü ispat etmemiş. ageliss

s. ihtiyarlamaz, kocamaz, eskimez. agelong

s. uzun zaman süren.
age f. yaşlanmak, ihtiyarlamak, kocamak: eskitmek aged

s. yaşlı, ihtiyar aged

s. yıllanmış, dinlendirilmiş (içki); yaşındaki .
Age Yaş