İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
bitter |
{'bıtər}
- {A} acı, keskin, acılı, yakıcı, sert, şiddetli, ilik: iliklere işleyen
- {N} acılık, keskinlik
|
|
|
bitter |
s. acı keskin; sert, şiddetli; kötü. to the bitter end iş bitinceye kadar; ölünceye kadar. a bitter pill yenilir yutulur cinsten olmayan durum. bitterish
s. acımsı. bitterly
z. acı olarak. bitterness
i. acılık. |
|
bitter |
s. 1. acı, keskin; sert, şiddetli. 2. şekersiz, acı, bitter (çikolata). |
|
bitter |
acı |
|
bitter |
bit.ter
bît'ır
Sıfat
* acı, keskin; sert, şiddetli. |
|
|
Türkçe » İngilizce  |
Yukarı  |
bitter |
1.bitters (alcoholic drink made with substances bitter in taste). 2. bitter beer, bitter. 3. bitter, bitter in taste: bitter çikolata bitter chocolate. |
|
bitter |
* bitters (alcoholic beverage).
* bitter beer, bitter.
* dark (chocolate candy). |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
bitter almond |
|
|
angostura bitter |
- {N} angostura sosu, acı kokteyl sosu
|
|
take the bitter with the sweet |
- {ID} gülü seven dikenine katlanır
|
|
to the bitter end |
- {ID} kanının son damlasına kadar, ölünceye kadar, sonuna kadar
|
|
bitter beer |
|
|
bitter end |
|
|
bitter orange |
|
|
bitter pill |
- {N} yenilir yutulur cinsten olmayan durum
|
|
bitter tomato |
|
|
bitter cold |
- {N} soğuk: iliklere işleyen soğuk, soğuk: yakıcı soğuk
|
|
gentian bitter |
|
|
a bitter pill |
acı bir reçete/ilaç, beraberinde zorluklar getiren bir çözüm yolu. |
|
sour/bitter/Seville orange |
turunç. |
|
a bitter pill |
* acı bir reçete/ilaç, beraberinde zorluklar getiren bir çözüm yolu. |
|
bitter orange |
* turunç. |
|
bitter chocolate |
bitter çikolata |
|
bitter orange |
acı portakal |
|
bitter oyster |
acı istiridye |
|
cause to be bitter |
acılaştır |
|
large bitter cress |
büyük acı tere |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
bitter çikolata |
* (dark) semisweet chocolate. |
|
bitter çikolata |
bitter chocolate |
|
|
|