bug |
{bʌg}
- {N} tahtakurusu, böcek, tutku, merak, meraklı, tutkun, delilik, gizli mikrofon, dinleme cihazı
- {V} dinleme cihazı yerleştirmek, can sıkmak, kızdırmak
|
|
|
bug |
i.
f. böcek; k.dili mikrop, virus; ing. tahtakurusu; Volkswagenin ufağı; (argo) gizli dinleme cihazı; k.dili (makina, cihaz,planda) kusur, ayarsızlık, çalışmada noksanlık;
f. k.dili gizli dinleme cihazı yerleştirmek; (argo) kızdırmak, öfkelendirmek. harvest bug kızıl kurt, zool. Leptus autumnalis. get the bug (argo) merak sarmak, yeni bir hevese kapılmak. |
|
bug |
çapar, yanlış |
|
Bug |
Hata |
|
bug |
çapar |
|
|