• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
chance Dinle! {tʃæns}
  • {A} şans eseri olan, şans, tesadüfi
  • {N} olasılık, ihtimal, kısmet, tesadüf, şans, tâlih, baht, fırsat, imkân, riziko, risk
  • {V} riske girmek, göze almak, denemek, şans eseri olmak, tesadüfen olmak
chance f.
1. k. dili (bir riski) göze almak.
2. tesadüfen olmak: She chanced to be there. Tesadüf eseri oradaydı.
chance i.
1. talih, şans.
2. kader.
3. ihtimal.
4. fırsat.
5. risk, riziko.

s. şans eseri olan.
chance i.

s. talih, şans; kader; ihtimal; fırsat; risk; riziko;

s. şans eseri olan. by chance tesadüfen, kazara. on the chance that ümidiyle. take ones chances talihe bırakmak. the chances are muhtemelen.
chance f. şans eseri olarak vaki olmak; tesadüfen meydana gelmek; rast gelmek; (k.dili) . göze almak; denemek. chance on, chance upon tesadüfen bulmak.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
bare chance
  • {N} zayıf ihtimal
by any chance
  • {ADV} şans eseri olarak, bir ihtimal
by chance
  • {ADV} gelişigüzel, kazara, rasgele, tesadüfen
give a chance
  • {V} şans tanımak
no chance!
  • {INTRJ} mümkün değil!, olamaz!
off chance
  • {A} uzak bir ihtimal
  • {ADV} bir ihtimal
on the chance of
  • {PREP} ümidiyle
stand a chance
  • {ADV} eline fırsat geçmek, şansı olmak
take a chance
  • {V} bir kere denemek, denemek, şans: şansını kullanmak
take one's chance
  • {V} risk almak, şans: şansını denemek, şans: şansını kullanmak, şans: işi şansa bırakmamak
take the chance
  • {V} riske girmek, göze almak
the main chance
  • {N} kişisel çıkar, menfaat
chance customers
  • {N} geçici müşteriler
chance upon
  • {V} tesadüfen bulmak
not a dog's chance
  • {ID} yok denecek kadar az şans, az bir şans
a fat chance
  • {N} zayıf bir ihtimal, küçük bir şans
fighting chance
  • {N} uğraşarak elde edilen gerçek başarı şansı
happen by chance
  • {V} tesadüf etmek
chance of a lifetime
  • {N} hayat: hayatının fırsatı
meet by chance
  • {V} rastlamak, rastgelmek