correspond |
{,kɔ:rə'spɒnd}
- {V} haberleşmek, uymak, yaramak, benzemek, karşılığı olmak, yazışmak, mektuplaşmak
|
|
|
correspond |
f. uymak, uygun gelmek, tekabül etmek, karşılamak; benzemek. correspond to tekabül etmek, benzemek. correspond with mektuplaşmak muhabere etmek, haberleşmek. |
|
correspond |
f. 1. (to/with) (-e) uymak, tekabül etmek: It corresponds with what she said. Onun dediklerine uyuyor. 2. to (biri/bir şey) (başka birinin/başka bir şeyin) benzeri olmak: The Turkish il corresponds to the English county. Türkiye´deki ilin İngiltere´deki benzeri kontluktur. 3. (with) (ile) mektuplaşmak. |
|
correspond |
cor.re.spond
kôrıspand'
Fiil
* {(to/with)} uymak, tekabül etmek:
It corresponds with what she said.
Onun dediklerine uyuyor.
* {to} (biri/bir şey) (başka birinin/başka bir şeyin) benzeri olmak:
The Turkish [il] corresponds to the English county.
Türkiye'deki [il]in İngiltere'deki benzeri kontluktur.
* {(with)} (ile) mektuplaşmak. |
|
correspond |
uymak, uygun gelmek, tekabül etmek, karşılamak; be |
|
|