elbise >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

Türkçe » İngilizce

Yukarı

elbise	{N} dress, costume, clothes, clothing, garment, attire, apparel, gown, habit, raiment, robe, tire, tog, toggery, wear

elbise	1. (woman´s) dress: Yeni elbisen güzel. Your new dress is pretty. 2. (an) article of clothing, garment. elbiseler clothes, clothing. elbise dolabı wardrobe. elbise fırçası clothes brush.
elbise	* (woman's) dress. * (an) article of clothing, garment.
elbise	apparel
elbise	bib and tucker

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

askı kancası (elbise)	{N} peg
bol elbise	{N} loose dress, sack dress, slack suit
bol mini elbise	{N} sack
çaya giderken giyilen elbise	{N} tea gown
çıkarmak (elbise)	{V} put off
çıkarmamak (elbise)	{V} leave on
daralmak (elbise)	{V} run up
dar ve düz elbise	{N} sheath
dekolte (elbise)	{N} decolletage
denemek (elbise)	{V} try on
bayramlık elbise	{N} holiday clothes, Sunday best, glad rags
en iyi elbise	{N} best clothe, Sunday best, tucker: best bib and tucker
yeni elbise	{N} dress: new dress
elbise askısı	{N} clothes hanger, coat-hanger
elbise deneme odası	{N} fitting room
elbise diktirmek	{V} have a suit made, have a dress made
elbise dolabı	{N} wardrobe, clothespress
elbise giydirmek	{V} enrobe
elbise içine aksesuar olarak giyilen bluz	{N} chemisette
elbise kalıbı	{N} dress pattern