İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
expose |
{ık'spəʋz}
- {V} bırakmak, ışıklandırmak, ortaya çıkarmak, terketmek, sergilemek, göstermek, teşhir etmek, açığa çıkarmak, ortada bırakmak, maruz bırakmak, karşı karşıya bırakmak, ışığa tutmak [fot.]
|
|
|
expose |
{,ekspəʋ'zeı}
- {N} gerçekleri açıklama, kirli çamaşırları açıklama, ortaya çıkarma, kirli çamaşırları açıklayan makale, gerçekleri açıklayan kitap
|
|
expose |
f. 1. maruz bırakmak, etkisine açık bırakmak. 2. sergilemek, teşhir etmek, herkese duyurmak. 3. (satış için) sergilemek. 4. foto. (filmi) ışıklamak, pozlandırmak. |
|
expose |
i. suçu ortaya koyma, gizli bir şeyi açığa vurma; gizli kusurları meydana çıkaran makale veya kitap. |
|
expose |
f. maruz bırakmak, karşı karşıya getirmek; göstermek, arz etmek; terk etmek, bırakmak (çocuk); teşhir etmek; keşfetmek, açmak, meydana koymak, açığa vurmak, alenen göstermek; (coltoq). kirli çamaşırları ortaya dökmek; (foto). almak, çıkarmak(filim üzerine). |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
expose oneself |
- {V} karşı karşıya kalmak, kendini maruz bırakmak, kendini teşhir etmek
|
|
expose oneself to ridicule |
- {V} kendini alay konusu yapmak
|
|
over-expose |
{,əʋvərık'spəʋz}
- {V} fazla ışık vermek [fot.]
|
|
expose to the sun |
- {V} güneşe sermek, güneşte bırakmak
|
|
expose to |
maruz kal |
|
expose oneself |
karşı karşıya kalmak, kendini maruz bırakmak, kendini teşhir etmek |
|
expose oneself to ridicule |
kendini alay konusu yapmak |
f. |
expose to the sun |
güneşe sermek, güneşte bırakmak |
f. |
over expose |
fazla ışık vermek [fot.] |
f. |
|
|