İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
faint |
{feınt}
- {A} baygın, bitkin, halsiz, bir parça, zayıf, soluk, sönük, uçuk, belli belirsiz, ürkek, korkak, çekingen, cesaretsiz
- {N} bayılma, baygınlık
- {V} bayılmak, bitkin düşmek, hali kalmamak
|
|
|
faint |
f. bayılmak, solmak. faint away bayılmak, kendinden geçmek. |
|
faint |
s.
i. donuk, belirsiz, zayıf, baygın,gevşek; isteksiz;
i. baygınlık, bayılma. fainthearted
s. yüreksiz, korkak; mahcup, çekingen. faintly
z. azıcık, hafiften. faintness
i. baygınlık, bayılma, halsizlik. |
|
faint |
s. 1. donuk, belirsiz, zayıf. 2. baygın.
i. baygınlık, bayılma.
f. bayılmak. |
|
faint |
faint
feynt
Sıfat
* donuk, belirsiz, zayıf.
* baygın.
İsim
* baygınlık, bayılma.
Fiil
* bayılmak. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
dead faint |
- {N} derin uyku, baygın gibi uyuma
|
|
feel faint |
- {V} bayılacak gibi olmak, hali kalmamak, bitkin hissetmek
|
|
I feel faint. |
- {PHR} baygınlık: Baygınlık hissediyorum.
|
|
faint hope |
- {N} uzak umut, bir parça umut
|
|
dead faint |
derin uyku, baygın gibi uyuma |
|
faint hope |
uzak umut, bir parça umut |
i. |
feel faint |
bayılacak gibi olmak, hali kalmamak, bitkin hissetmek |
|
i feel faint |
baygınlık hissediyorum. |
|
|
|