İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
flip |
{flıp}
- {A} ciddiyetten uzak, saygısız, küstah, arsız
- {N} fiske, salto, perende atma, kısa uçak yolculuğu, bir tür içki
- {V} fiske vurmak, çevirmek (sayfa, disk), aklını kaçırmak, çıldırmak
|
|
|
flip |
f. (
__ped,
__ping) 1. fiske atmak. 2. k. dili çıldırmak, keçileri kaçırmak. 3. over k. dili -e hayran olmak.
s. k. dili saygısız, küstah. |
|
flip |
f. (ped, ping)
i.
s. başparmakla havaya fırlatmak (para atarak oynanan kumarda olduğu gibi); fiske vurmak; darılmak, kırılmak;
i. fiske, hafif vuruş; alkollü bir çeşit içki;
s. (k).dili arsız, küstah. flipflop
i. bir çeşit takla. |
|
flip |
çevirme |
|
flip |
flip
flîp
Fiil [D] flipped, flipping
* fiske atmak.
Konuşma Dili
* çıldırmak, keçileri kaçırmak.
Konuşma Dili
* {over} -e hayran olmak.
Sıfat, colloquial
* saygısız, küstah. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
egg-flip |
{'egflıp}
- {N} kokteyl: yumurtalı kokteyl
|
|
flip-flap |
{'flıpflæp}
- {V} çarpma sesi yapmak, takla atmak
- {N} çarpma sesi, sarkan şeyin çarpma sesi, takla, perende, tetik devresi [elek.], sandalet: parmağa takılan sandalet
|
|
flip-flop |
{,flıp'flɒp}
- {V} çarpma sesi yapmak, takla atmak
- {N} çarpma sesi, sarkan şeyin çarpma sesi, takla, perende, tetik devresi [elek.], sandalet: parmağa takılan sandalet
|
|
flip off |
|
|
flip one's lid |
- {ID} tepesi atmak, küplere binmek
|
|
flip out |
- {V} aklını kaçırmak, çıldırmak
|
|
flip over |
- {V} çevirmek (sayfa, disk)
|
|
flip side |
- {N} plağın ikinci ve daha önemsiz kısmı
|
|
flip the coin |
|
|
flip through |
|
|
data flip-flop |
veri yazbozu, veri kapanı |
|
flip a coin |
yazı tura atmak. |
|
Flip and Rotate |
Döndür ve Çevir |
|
flip flop |
tahteravalli |
|
Flip Horizontal |
Yatay Ters Çevir |
|
Flip horizontal |
Yatay çevir |
|
Flip Horizontal |
Yatay Döndür |
|
Flip on long edge |
Uzun kenardan çevir |
|
Flip on short edge |
Kısa kenardan çevir |
|
flip one´s lid |
argo çıldırmak. |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
|
|