glimmer |
{'glımər}
- {N} hafif ışık, zayıf ışık
- {V} parıldamak, ışık vermek (hafif)
|
|
|
glimmer |
f.
i. parıldamak, hafif ışık vermek;
i. parıltı, hafif ışık; zerre, nebze. a glimmer of hope ümit ışığı. glimmering
i. zayıf ışık; ima, fikir edinme, seziş. |
|
glimmer |
f. hafifçe pırıldamak.
i. hafif pırıltı. |
|
glimmer |
glim.mer
glîm'ır
Fiil
* hafifçe pırıldamak.
İsim
* hafif pırıltı. |
|
glimmer |
parıldamak, hafif ışık vermek; parıltı, hafif ışı |
|
|