İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
jet |
{dʒet}
- {A} simsiyah, kapkara
- {N} oltu taşı, karakehribar, fışkırma, fıskıye, jet, jet uçağı, jet motoru
- {V} fışkırtmak, jet ile uçmak
|
|
|
jet |
s. simsiyah, kapkara. |
|
jet |
f. (
__ted,
__ting) 1. fışkırtmak; fışkırmak. 2. jetle yolculuk yapmak.
i. 1. jet. 2. fışkırma. 3. fıskıye. |
|
jet |
i.
s. siyah kehribar, kara kehribar, kara amber, Erzurum taşı; simsiyah renk;
s. simsiyah, kapkara. jet-black
s.
i. koyu renk. jet glass simsiyah cam. |
|
jet |
f.
i. fışkırtmak, fışkırmak; jet uçağı ile seyahat etmek;
i. tepkili uçak, jet uçağı; fışkırma; fıskıye, fıskıye ağızlığı. jet burner havagazı fırınlarında olduğu gibi üstü çok delikli boru. jet plane tepkili uçak, jet uçağı. jet propelled jetle güdülen; jet gibi hızlı; enerjik, hareketli. jet propulsion jetle çalıştırma, jetli sürüş. jet pump fışkırma ile işleyen. tulumba jet set jet sosyete, mevsime göre eğlenmek için kıtalararası seyahat yapan yük - sek sosyete. jet wash jet makinasından gelen arka cereyan. |
|
|
Türkçe » İngilizce |
Yukarı |
jet |
|
|
jet |
,-ti jet airplane, jet. |
|
jet |
jet{i}
* jet airplane, jet. |
|
jet |
jet plane |
|
jet |
jet |
|
|
|