kaza >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

Türkçe » İngilizce

Yukarı

kaza	{A} crack-up {N} accident, mishap, misfortune, misadventure, borough, casualty, crash, district, fatality, incident, smash, smash-up, township, wreck

kaza	1. subdivision of a province. 2. administration of justice; adjudication. kaza kuvveti judicial power.
kaza	1. accident. 2. Islam late performance of an act of worship. kaza etmek /ı/ to perform (a prayer or fast) at a later time. kaza geçirmek to have an accident, for an accident to befall (someone). kaza geliyorum demez. proverb Accidents always happen when you´re not expecting them. kaza ile by accident. kaza kurşunu stray bullet. kaza olmak for an accident to happen/occur/take place. kazaya rıza submission to one´s fate. kaza sigortası accident insurance, casualty insurance. kazaya uğramak to have an accident, for an accident to befall (someone). kaza ve/vü kader destiny, fate, predestination. kaza yapmak (for the operator of a machine or vehicle, the rider or driver of an animal) to have an accident (for which he is to blame). kaza yaptırmak /a/ to cause (the operator of a machine or vehicle, the rider or driver of an animal) to have an accident.
kaza	* accident. islam * late performance of an act of worship.
kaza	* subdivision of a province. * administration of justice; adjudication.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

çok kaza olan yer	{N} black spot
çok kaza yapan	{A} accident-prone
katlanarak kaza yapmak	{V} jackknife	mot.
Bir kaza bildirmek istiyorum.	{PHR} accident: I want to report an accident.
Bir kaza oldu.	{PHR} accident: There has been an accident.
Kaza mı geçirdiniz?	{PHR} accident: Did you have an accident?
kaza alanı	{N} cognizance
kaza tazminatı	{N} accident benefit
kaza yapıp kaçan sürücü	{N} hit-and-run driver
kaza yapmak	{V} accident: have an accident, wreck, pile up
kaza yapmak (denizde)	{V} shipwreck
kaza yapmış	{A} wrecked
kaza yaptırmak	{V} wreck
kaza yeri	{N} scene of accident
ölümle sonuçlanan kaza	{N} fatality
Kaza raporunun bir kopyasını alabilir miyim?	{PHR} report: May I have a copy of the accident report?
şoförün kaçtığı kaza	{N} hit-and-run, hit-and-run accident
zayiat (kaza)	{N} casualties
zincirleme kaza	{N} pileup
elinden bir kaza çıkmak	to cause accidental damage, have an accident