• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
know Dinle! {nəʋ}
  • {V} bilmek, tanımak, tatmak, başından geçmek, ayırt etmek, farketmek, ilişkisi olmak
know (f.) (knew, known) bilmek, tanımak; seçmek, farketmek; iyi bilmek, malumatı olmak, malumat edinmek; haberi olmak, haberdar olmak; ezberlemek; tecrübeyle bilmek; eski cinsi münasebette bulunmak. He should have known better than to do it. O işi yapmayacak kadar aklı olmalıydı. know how usulünü bilmek. know ones own mind emin olmak, tereddüt etmemek, kararlı olmak. know the ropes usulunu bilmek, çaresini bilmek. know whats what uyanık fikirli olmak, dünyada olup bitenleri bilmek. Not that l know of. Bildiğime göre, değil (yok). the known (mat.) bilinen, malum. knowable (s.) bilinmesi mümkün, bilinir.
know (i.) bilgi, malumat. be in the know malumatı olmak, gizli bir şeyden haberi olmak.
know i. bilgi, malumat.
know know no Fiil [D] knew, known * bilmek. * tanımak. * seçmek, farketmek. * haberi olmak, haberdar olmak.