• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

Türkçe » İngilizce Yukarı
kutu
  • {A} canned
  • {N} box, case, chest, carton, bin, can, cassette, cartridge, coffer, repository
kutu
1. box, case.
2. tin can, can, Brit. tin (for canned food).
3. pop-top can, aluminum can: Ona bir kutu bira ver. Give her a can of beer.

kutu gibi small but pleasant, cosy (house).
kutu * box, case. * tin can, can, _British_ tin (for canned food). * pop-top can, aluminum can: Ona bir kutu bira ver. Give her a can of beer.
kutu bin
kutu enclosure

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
Bir kutu aspirin rica ediyorum.
  • {PHR} aspirin: I would like a bottle of aspirin.
kapalı kutu
  • {A} secretive, close-lipped, close-tongued, cagey
  • {ID} horse: a dark horse
kara kutu
  • {N} black box, flight recorder
karton kutu
  • {N} cardboard box, carton
Bir kutu çikolata rica ediyorum.
  • {PHR} box: I would like a box of chocolates.
Bir kutu kahvaltılık gevrek verin lütfen.
  • {PHR} box: Please give me a box of cereal.
Bir kutu kola verin lütfen.
  • {PHR} can: Please give me a can of cola.
kutu gibi oda
  • {N} slip: a slip of a room
kutu veya sandık dolusu
  • {N} box
küçük kutu
  • {N} casket
madeni paraların ayarının tespitine yarayan kutu
  • {N} pyx
mukavva kutu
  • {N} cardboard box, carton
kutu içinde gösterilen resimler
  • {N} show: raree show
kutu meyve suyu
  • {N} juice: box of juice
teneke kutu
  • {N} can, tin can, canister, tin box
kara kutu
1. black box.
karton kutu
1. carton.
kapalı kutu * inscrutable person. * thing that one knows very little about.
kara kutu * black box.
kutu gibi * small but pleasant, cosy (house).