polis >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

Türkçe » İngilizce

Yukarı

polis	{A} police {N} police, policeman, cop, copper, bluebottle, bobby, bull, flatfoot, flattie, force: the force, fuzz, heat: the heat, patrolman

polis	{N} rozzer	arg.
polis	{N} peeler	Brit.
polis	1. the police. 2. policeman. __ hafiyesi (a) police detective.
polis	* the police. * policeman.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

arabayı durdurmak (polis)	{V} gong
askeri polis	{N} redcap	Brit.
atlı polis	{N} mounted police, ranger, trooper
atlı polis (Kanada)	{N} mountie
belli bir noktada görev yapan polis	{N} point-policeman, point-duty: policeman on point-duty
geçici polis	{N} special
kadın polis	{N} policewoman
kasaba polis şefi	{N} sheriff
polis köpeği	{N} dog: police dog, sleuthhound, sleuth
motorlu polis birliği	{N} flying squad
En yakın polis merkezi nerede?	{PHR} police: Where is the nearest police station?
Polis çağıracağım.	{PHR} police: I'll call the police.
Polis çağırın.	{PHR} police: Call the police.
sivil polis	{N} plain-clothes man
polis akademisi öğrencisi	{N} cadet
polis baskını	{N} bust
polis baskısı	{N} stakeout
polis bölgesi	{N} precinct
polis casusu	{N} stool pigeon
polis devriye arabası	{N} scout car