possession >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

İngilizce » Türkçe

Yukarı

possession	{pə'zeʃən} {N} sahibi olma, mülk edinme, sahiplik, iyelik, mülk, tasarruf, hakim olma, sahip olunan şey, varlık, cin çarpması, cinnet, kafayı takma, saplantı

possession	i. 1. mal. 2. iyelik, sahip olma. 3. huk. zilyetlik. 4. cin çarpması, cinnet, delilik.
possession	i. malik olma, iyelik, sahip olma, zilyetlik; çoğ. servet, mal, mülk; cin çarpması, cinnet, delilik; kendine hâkim olma; müstemleke, sömürge. Possession is nine points of the law bak. point. give possession. vermek, teslim etmek, istimlâk ettirmek. in possession elde etmiş, elinde, tasarrufunda. take possession zaptetmek, almak.
possession	pos.ses.sion pızeş'ın İsim * iyelik, sahip olma. Çoğul * servet, mal mülk. * cin çarpması, cinnet, delilik.
possession	malik olma, iyelik, sahip olma, zilyetlik; (çoğ.)

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar

Yukarı

chose in possession	{N} malikin elindeki mal
have possession of	{V} sahibi olmak
take possession of	{V} ele geçirmek, teslim almak
self-possession	{,selfpə'zeʃən} {N} kendine hakim olma, temkin, soğukkanlılık
taking possession	{N} temellük
vacant possession	{N} boş teslim (ev)
be in possession of	-e sahip olmak, -si olmak.
be in possession of o.s.	kendine hâkim olmak, kendine sahip olmak.
come into possession of	-in sahibi olmak.
Possession is nine points of the law.	huk. Zilyetlik mülkiyet hakkının en büyük delilidir.
prize possession	en değerli şey, en gözde şey: That old typewriter is his prize possession. O eski daktilo onun en sevdiği eşyası.
self-possession	i. kendine hâkim olma.
self-possession	i. kendine hâkim olma.
take possession of	1. -in sahibi olmak. 2. -e el koymak.
be in possession of	* -e sahip olmak, -si olmak.
be in possession of oneself	* kendine hâkim olmak, kendine sahip olmak.
Possession is nine points of the la	Hukuk * Zilyetlik mülkiyet hakkının en büyük delilidir.
prize possession	* en değerli şey, en gözde şey.
self-possession	self-pos.ses.sion self'pızeş'ın İsim * kendine hâkim olma.
take possession of	* -i zaptetmek, -i almak. * -e el koymak.