• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
presume Dinle! {prı'zu:m}
  • {V} varsaymak, farzetmek, tahmin etmek, haddini aşmak, ihtimal vermek
presume f.
1. sanmak, zannetmek, tahmin etmek: I am presuming that it will cost around fifty million liras. Yaklaşık elli milyon liraya mal olacağını tahmin ediyorum.
2. (haddi olmayan bir şeyi) yapmak, (-e) kalkmak, (-e) yeltenmek: How can you presume to sit in judgment on her? Onu ne yüzle yargılayabilirsin? She presumed to correct her teacher. Öğretmeninin yanlışını düzeltmeye kalktı.
3. saymak, varsaymak, addetmek, farzetmek: They presume him guilty. Onu suçlu sayıyorlar. We should presume his innocence. Onun suçsuz olduğunu varsaymalıyız.
presume f. farzetmek, tahmin etmek; ihtimal vermek; haddini aşmak, cüret etmek, cesaret etmek. presume on istismar etmek. presumably

z. tahminen, galiba.
presume pre.sume prizum' Fiil * sanmak, tahmin etmek: I am presuming that it will cost around one million liras. Yaklaşık bir milyon liraya mal olacağını tahmin ediyorum. * varsaymak, farzetmek: We should presume his innocence. Onun suçsuz olduğunu varsaymalıyız. * kalkmak, yeltenmek: She presumed to correct her teacher. Öğretmeninin yanlışını düzeltmeye kalktı.
presume farzetmek, tahmin etmek; ihtimal vermek; haddini a

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
presume on
  • {V} kötüye kullanmak, yüzgöz olmak
presume upon
  • {V} kötüye kullanmak, yüzgöz olmak
presume on kötüye kullanmak, yüzgöz olmak f.
presume upon kötüye kullanmak, yüzgöz olmak