İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
rack |
{ræk}
- {N} raf, askı, parmaklık, yemlik (ot), işkence sehpası, gergi, kremayer, rahvan yürüyüş, uçan hafif bulut, bulut: uçuşan bulut, şarabın süzülmesi
- {V} germek, rafa kaldırmak, uzatmak, askıya asmak, gererek işkence yapmak, işkence etmek, eziyet etmek, rafa koymak, kirayı çok artırmak, kirayı artırarak eziyet etmek, rüzgarda uçuşmak (bulut), fıçıdan çekmek (içki)
|
|
|
rack |
i. 1. (otobüs, tren ve vapurda) (çubuklardan oluşan) raf; (otomobilin üstünde) portbagaj. 2. bir çift geyik boynuzu. 3. mak. dişli çubuk. |
|
rack |
i. |
|
rack |
i.
f. uçan hafif bulut; fırtına izi;
f. rüzgârın önünde uçmak (bulut). |
|
rack |
i.
f. atın rahvan yürüyüşü;
f. rahvan gitmek. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
book-rack |
|
|
rack one's brains |
|
|
dish rack |
- {N} bulaşıklık, tabak rafı
|
|
luggage rack |
|
|
plate-rack |
{'pleıtræk}
|
|
go to rack and ruin |
- {ID} harabeye dönmek, mahvolmak, batmak, iflas etmek
|
|
rack off |
- {V} fıçıdan çekmek (içki)
|
|
rack one's brains over |
|
|
rack railway |
- {N} dişli raylı demiryolu, kremayerli demiryolu
|
|
rack-rent |
{'rækrent}
- {N} fahiş kira, yüksek kira, emlâğın yıllık değeri
- {V} fahiş kira almak
|
|
rack-renter |
- {N} yüksek kira isteyen evsahibi
|
|
rack up |
- {V} ot vermek, saman vermek, yem vermek
|
|
rack wheel |
{'rækwi:l}
|
|
roof rack |
- {N} bagaj: port bagaj, bagaj: üst bagaj
|
|
towel rack |
{'taʋəlræk}
|
|
cake rack |
üstüne sıcak kek konulan çubuklu altlık. |
|
coat rack |
portmanto, askılık. |
|
dish drainer/rack |
(seyyar) damlalık, bulaşık damlalığı. |
|
dish rack |
bulaşıklık. |
|
drying rack |
çamaşır askısı. |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
rack and pinion |
1. a wheel gear meshes with a toothed rack; converts rotary to reciprocating motion. |
|
|
|