İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| rare |
{reər}
- {A} bulunmaz, nadir, ender, az bulunur, seyrek, olağanüstü, az pişmiş, seyreltik
|
|
|
|
| rare |
(s.) nadir, az bulunur, nadide değerli; yoğun olmayan (hava). rareearth metal nadir toprak elementi. rarely (z.) nadiren, seyrek olarak. rareness (i.) nadirlik. |
|
| rare |
(s.) çiğ, az pişmiş, iyi pişmemiş. |
|
| rare |
s. 1. nadir, seyrek, az bulunur. 2. yoğun olmayan (hava/gaz). |
|
| rare |
(s.) nadir, az bulunur, nadide değerli; yoğun olmayan (hava). rareearth metal nadir toprak elementi. rarely (z.) nadiren, seyrek olarak. rareness (i.) nadirlik. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| at rare bat |
- {ADV} hızlı: çok hızlı, fişek gibi
|
|
| rare metal |
|
|
| Medium rare, please. |
- {PHR} orta: Orta, lütfen.
|
|
| rare earth |
1. nadir toprak. |
|
| rare earth |
1. nadir toprak. |
|
| at rare bat |
çok hızlı, fişek gibi |
zf. |
| medium rare |
phr |
i. |
| medium rare, please |
orta lütfen |
|
| rare metal |
soy metal |
i. |
|
|