• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
ray Dinle! {reı}
  • {N} ışın, ışık huzmesi, iz, zerre, kanat kılçığı, kedibalığı, tırpana
  • {V} ışımak, ışık saçmak, ışıklandırmak, ışın yaymak, ışın tedavisi yapmak, röntgenini çekmek
ray (i.), (f.) ışın, şua; (geom.) ışın; (bot.) papatya gibi çiçeğin dış petallerinden her biri; (zool) balık kanadı kılçığı, deniz yıldızı veya beş parmak denilen hayvanın parmaklarından her biri; (f.)ışın saçmak. a ray of hope ümit ışığı. rayless (s.) ışınsız, şuasız.
ray (i.) tırpana, (zool) Raia batis; vatoz, kedibalığı, (zool) Raia clavata. electric ray uyuşturanbalığı, torpilbalığı, (zool.) Torpedo torpedo. sting ray bir tür dikenli uyuşturanbalığı, (zool) Dasyatis pastinaca.
ray i. zool. vatoz; tırpana, rina.
ray i. ışın, şua.

Türkçe » İngilizce Yukarı
ray
  • {N} track, rail, runner
ray (railway, streetcar) rail, track.

raydan/

rayından çıkmak (for something) to go haywire, go awry, get balled up.

raya/

rayına girmek (for something) to begin to go smoothly.

raya/

rayına oturtmak/sokmak /ı/ to set (something) to rights, make (a job) go smoothly.
ray * (railway/streetcar) rail, track.
ray rail
ray railroad track