İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
safely. |
1.
s.,
i. emniyette, emin ellerde, selâmette, salim; kurtulmuş; emin, sağlam; emniyetli, mahfuz; korkusuz; güvenilir; tehlikesiz; beysbol oyundışı edilmeden kaleye yetişmiş olan;
i. kasa; teldolap. safe and sound sağ salim, sapasağlam. a safe bet el d. 2. sağ salim/emniyetle. |
|
|
safely. |
1.
s.,
i. emniyette, emin ellerde, selâmette, salim; kurtulmuş; emin, sağlam; emniyetli, mahfuz; korkusuz; güvenilir; tehlikesiz; beysbol oyundışı edilmeden kaleye yetişmiş olan;
i. kasa; teldolap. safe and sound sağ salim, sapasağlam. a safe bet el d. 2. sağ salim/emniyetle. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
safely |
{'seıflı}
- {ADV} güvenli bir şekilde, güvencede olarak, sağ salim, tehlikesizce
|
|
safely |
1.
s.,
i. emniyette, emin ellerde, selâmette, salim; kurtulmuş; emin, sağlam; emniyetli, mahfuz; korkusuz; güvenilir; tehlikesiz; beysbol oyundışı edilmeden kaleye yetişmiş olan;
i. kasa; teldolap. safe and sound sağ salim, sapasağlam. a safe bet el d. 2. sağ salim/emniyetle. |
|
safely |
1.
s.,
i. emniyette, emin ellerde, selâmette, salim; kurtulmuş; emin, sağlam; emniyetli, mahfuz; korkusuz; güvenilir; tehlikesiz; beysbol oyundışı edilmeden kaleye yetişmiş olan;
i. kasa; teldolap. safe and sound sağ salim, sapasağlam. a safe bet el d. 2. sağ salim/emniyetle. |
|
safely |
emniyetle |
|
safely |
güvenli bir şekilde, güvencede olarak, sağ salim, tehlikesizce |
zf. |
|
|