İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
soak |
{səʋk}
- {N} içkici, ıslatma, ıslanma, sağanak, emme, çekme, ayyaş, alkol krizi
- {V} ıslanmak, sırılsıklam olmak, banmak, ıslatmak, suya sokmak, demlemek (çay), emmek, çekmek, çok içmek, sarhoş olmak, kazıklamak, yumruk atmak
|
|
|
soak |
f. 1. suya bastırmak, suda bırakmak, ıslatmak; suda kalmak. 2. suya girmek, suda kalmak; suya sokmak, suda tutmak: He was soaking in the bathtub. Küvetteki suyun içine uzanmıştı. 3. through -den sızmak: Blood was soaking through the bandage. Sargıdan kan sızıyordu. 4. into (bir sıvı) (bir yere) derinlemesine girmek/süzülmek. 5. sırsıklam etmek; sırsıklam olmak. 6. k. dili (birinden) çok fazla para istemek, (birini) kazıklamak. |
|
soak |
soak
sok
Fiil
* suya bastırmak, suda bırakmak, ıslatmak; suda kalmak.
* suya girmek, suda kalmak; suya sokmak, suda tutmak.
* {through} -den sızmak.
* {into} (bir sıvı) (bir yere) derinlemesine girmek/süzülmek.
* sırsıklam etmek; sırsıklam olmak.
Konuşma Dili
* (birinden) çok fazla para istemek, (birini) kazıklamak. |
|
soak |
v.ıslat:n.ıslatma |
|
soak |
iyice ıslatmak |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
soak in |
|
|
soak in |
k. dili (bir şey) kafaya dank etmek. |
|
soak out |
suya bastırarak (bir şeyi) çıkarmak. |
|
soak up |
emmek, soğurmak, içine çekmek. |
|
soak in |
* (bir şey) kafaya dank etmek. |
|
soak up |
* emmek, soğurmak, içine çekmek. |
|
soak up |
em |
|
soak in |
emmek, çekmek |
|
soak up |
sünger gibi çekmek |
|
|
|