sprig |
{sprıg}
- {N} filiz, fışkın, dal: ince dal, bahar dalı, delikanlı, başsız çivi
- {V} başsız çivi çakmak, ince dallarla süslemek
|
|
|
sprig |
i.
f. (-ged, -ging) ince dal, filiz; delikanlı, genç: başsız çivi:
f. ince dallarla süslemek; budamak; içine başsız çivi çakarak sağlamlaştırmak. spriggy
s. ince dallarla dolu. |
|
sprig |
i. ufacık dal parçası; filizcik: She decorated the salad with sprigs of parsley. Salatayı maydanoz parçalarıyla süsledi. |
|
sprig |
sprig
sprîg
İsim
* ufacık dal parçası; filizcik. |
|
sprig |
(-ged, -ging) ince dal, filiz; delikanlı, genç: ba |
|
|