İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
strengthen |
{'streŋkɵən}
- {V} güçlendirmek, kuvvetlendirmek, sağlamlaştırmak, desteklemek, yükseltmek, takviye etmek, kuvvetlenmek
|
|
|
strengthen |
f. takviye etmek, desteklemek; kuvvet vermek, kuvvetlendirmek; kuvvetini artırmak. |
|
strengthen |
f. kuvvetlendirmek, güçlendirmek; sağlamlaştırmak; takviye etmek; pekiştirmek, artırmak; kuvvetlenmek, kuvvet bulmak: It will strengthen him. Onu kuvvetlendirir. It only strengthened their resistance. Sadece onların direnişini pekiştirdi. |
|
strengthen |
strength.en
strengk'thın
Fiil
* kuvvetlendirmek, güçlendirmek; sağlamlaştırmak; takviye etmek; pekiştirmek, artırmak; kuvvetlenmek,
kuvvet bulmak. |
|
strengthen |
takviye etmek, desteklemek; kuvvet vermek, kuvvetl |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
strengthen smb.'s hand |
- {V} cesaret vermek, cesaretlendirmek
|
|
strengthen s.o.´s hand |
birinin eline koz vermek. |
|
strengthen someone's hand |
* birinin eline koz vermek. |
|
strengthen smb.'s hand |
cesaret vermek, cesaretlendirmek |
f. |
|
|