İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| swell |
{swel}
- {A} güzel, harika, müthiş, şık, havalı, şık (giyinim), şiş, züppe
- {N} şık, şiş, züppe, şişme, kabarma, yükselme, artma, şişkinlik, tümsek, yükseklik, kodaman, yaman herif, ölü deniz
- {V} şişmek, kabarmak, büyümek, artmak, dolmak, yükselmek, rüzgârla şişmek, taşmak, boşalmak (göztaşı vb.), iftihar etmek, gurur duymak
|
|
|
|
| swell |
f. (-ed; -ed veya swollen)i.
s. şişmek, kabarmak; büyümek, yükselmek, artmak, çoğalmak; göğsü kabarmak, iftihar etmek; k.dili. kurulmak, çalım satmak; büyütmek, şişirmek, kabartmak, artırmak çoğaltmak; müz. crescendo ve takiben diminuendo yapmak;
i. kabarış; dalga, ölü deniz; tümsek yer; müz. crescendo ve takiben diminuendo; orgda perdelerin yükselmesini kontrol eden cihaz; (argo) züppe;
s. k.dili. şık, modaya uygun; (argo) güzel. swell out dışa doğru şişmek. swell pedal orgda boru mahfazasını açıp kapayan pedal. swell up şişmek, kabarmak. swell with pride iftiharla göğsü kabarmak, koltukları kabarmak. the swell of the ground tümsek, tatlı meyil. He has a swelled head Kibirli bir kimsedir. swell ing.
i. şiş, şişlik, şişmiş yer. |
|
| swell |
f. (
swelled;
swelled/swol.len) 1. şişmek, kabarmak; şişirmek: Her ankle´s swollen. Ayak bileği şişti. The rain has swelled the door. Yağmur kapının tahtalarını şişirdi. 2. artmak; artırmak: It´ll swell our tax revenues. Vergi gelirlerimizi artırır. It swelled the flood of protests. Protesto yağmurunu şiddetlendirdi. 3. den. (yelken) (rüzgârla) dolmak/şişmek; (rüzgâr) (yelkeni) doldurmak/şişirmek. 4. k. dili (öfke v.b.) kabarmak: He swelled with anger. Öfkesi kabardı. Pride swelled within her. Göğsü kabardı.
i. 1. ölü dalga. 2. dalgalanma. 3. artma, artış.
s. k. dili harika, çok güzel. |
|
| swell |
swell
swel
Fiil [D] swelled, swelled/swollen
* şişmek, kabarmak; şişirmek.
* artmak; artırmak.
nautical
* (yelken) (rüzgârla) dolmak/şişmek; (rüzgâr) (yelkeni) doldurmak/şişirmek.
* (öfke v.b.) kabarmak:
He swelled with anger.
Öfkesi kabardı.
İsim
* ölü dalga.
* dalgalanma.
* artma, artış.
Sıfat, colloquial
* harika, çok güzel. |
|
| swell |
(-ed; -ed veya swollen) şişmek, kabarmak; büyümek |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| ground swell |
{'graʋndswel}
- {N} salıntı, dip dalgası, kabarma
|
|
| swell mob |
- {N} şık dolandırıcı, iyi giyimli yankesici
|
|
| swell organ |
- {N} org boru muhafazasındaki borular
|
|
| swell out |
- {V} şişmek, şişirmek, yükseltmek, artırmak
|
|
| swell up |
- {V} şişmek, şişirmek, yükseltmek, artırmak
|
|
| ground swell |
salıntı, dip dalgası, kabarma |
|
| swell mob |
şık dolandırıcı, iyi giyimli yankesici |
|
| swell organ |
org boru muhafazasındaki borular |
i. |
| swell out |
şişmek, şişirmek, yükseltmek, artırmak |
f. |
| swell up |
şişmek, şişirmek, yükseltmek, artırmak |
|
|
|