• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

Türkçe » İngilizce Yukarı
tekne
  • {N} boat, ship, hull, trough, tub, bottom, glider, vat, vessel
tekne
1. trough (e.g. watering trough; mortarboard, mortar bed; dough tray, dough trough).
2. boat.
3. hull (of a ship).
4. belly, table (of certain stringed instruments).
5. print. galley, tray used to hold set type.
6. geol. syncline.
7. geol. basin.

tekne kazıntısı the youngest child of the family, born when his/her parents are no longer young (said jocularly).

tekne koyağı geol. synclinal valley.
tekne * trough (e.g. watering trough; mortarboard, mortar bed; dough tray, dough trough). * boat. * hull (of a ship). * belly, table (of certain stringed instruments). matbaacılık * galley, tray used to hold set type. jeoloji * syncline. jeoloji * basin.
tekne basin
tekne boat

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
canlı balık tutan tekne
  • {N} smack
çift kürekli tekne
  • {N} pair-oar
dört kürekli tekne
  • {N} four-oar
kamaralı büyük tekne
  • {N} cabin cruiser, cruiser
kazazedeleri kurtaran tekne
  • {N} hoveler, hoveller [Brit.]
kılavuz tekne
  • {N} pilot boat
küçük motorlu tekne
  • {N} runabout
kürek yatağı (tekne)
  • {N} oarlock
motorlu tekne
  • {N} motorboat
sallanmak (tekne)
  • {V} toss
sırıkla yürütülen tekne
  • {N} punt
küçük tekne
  • {N} cockleboat, wherry
tekne (boya vb.)
  • {N} back
tekne ile gitmek (nehir)
  • {V} punt
tekne kullanmak
  • {V} navigate
uzun ve dar Latin yelkenli tekne
  • {N} pink
tekne kazıntısı * the youngest child of the family, born when his/her parents are no longer young [(said jocularly).]
tekne yarışına katıl participate in a boat race
(yelkenli tekne) rüzgarsızlıktan yol alamayan becalmed
iki direkli yelkenli tekne brig