İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
thread |
{ɵred}
- {N} iplik, tel, lif, vida dişi, çizgi: ince çizgi
- {V} iplik geçirmek (iğneye), ip: ipe dizmek, takmak (film), kaplamak, arasından geçmek, vidaya diş açmak
|
|
|
thread |
i.
f. iplik, tire; tel, lif; ince çizgi; yiv; sıra, silsile; düşünüş tarzı;
f. iplik geçirmek; ipliğe dizmek; yol bulup geçmek; mak. vidaya yiv açmak, diş kesmek; kaşıktan iplik gibi akmak (kaynamış şurup). thread of life hayat bağı. His life hangs by a thread. Hayatı pamuk ipliğine bağlı. the thread of the argument fikir silsilesi. thready
s. iplik gibi; tel tel. |
|
thread |
i. 1. iplik. 2. (vidada) yiv.
f. 1. -e iplik geçirmek: Will you thread this needle, please? Lütfen bu iğneye iplik geçirir misiniz? 2. film şeridini (projeksiyon makinesine) takmak. |
|
Thread |
En küçük yürütme birimi |
|
thread |
thread
thred
İsim
* iplik.
* (vidada) yiv.
Fiil
* -e iplik geçirmek.
* film şeridini (projeksiyon makinesine) takmak. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
ball of thread |
|
|
internal thread |
- {N} dişi fiş, iç vida dişi
|
|
pack thread |
{'pæk,ɵred}
- {N} ambalaj ipi, çuvaldız ipi
|
|
loose the thread |
- {V} ip: ipin ucunu kaçırmak
|
|
thread a needle |
- {V} iğneye iplik geçirmek
|
|
thread beads |
- {V} boncukları ipe dizmek
|
|
thread one's way |
- {V} yol açmak: kalabalıkta kendine yol açmak, sıyrılarak ilerlemek
|
|
thread one's way through |
- {V} yol açmak: kalabalıkta kendine yol açmak
|
|
basting thread |
teyel ipliği |
|
Error creating thread |
İş parçacığı yaratma hatası |
|
thread (Usenet) |
haber silsilesi |
|
thread one´s way through |
(bir yerden) zorla/dikkatle geçmek. |
|
thread one's way through |
* (bir yerden) zorla veya dikkatle geçmek. |
|
thread maker |
iplik yapan |
|
basting thread |
teyel ipliği |
|
coarse thread |
kalın diş |
|
effect thread |
efekt ipliği |
|
female thread |
dişi diş |
|
knuckle thread |
yuvarlak vida dişi |
|
left hand thread |
sol vida dişi |
|
|
|