İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
timber |
{'tımbər}
- {A} keresteden yapılmış
- {N} kereste, kerestelik ağaç, kalas, kiriş, gemi kaburgası, kalıp (tip)
- {V} kereste ile kaplamak, payanda vurmak, kalas dayamak
|
|
|
timber |
i. ünlem kereste; kereste ormanı; işlenmiş iri kereste parçası; madde, malzeme; yetenek; den. gemi kaburgası, gemi postası; ünlem Dikkat, düşüyor ! (kesilen ağaç). timber line orman sınırı. timber wolf Amerikaya mahsus bozkurt, zool. Canis lupus timber yarding kereste deposu. timbered
s. üzerinde kerestelik ağaç bulunan, ağaçlık; ahşap. timbering
i. kereste. |
|
timber |
i. 1. kereste. 2. kalas; kadron; kiriş. 3. den. (ağaç teknedeki) kaburga, eğri. 4. yetişmekte olan kerestelik ağaçlar. |
|
timber |
tim.ber
tîm'bır
İsim
* kereste.
* kalas; kadron; kiriş.
nautical
* (ağaç teknedeki) kaburga, eğri.
* yetişmekte olan kerestelik ağaçlar. |
|
timber |
(ülem) kereste; kereste ormanı; işlenmiş iri keres |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
timber forest |
|
|
timber frame |
|
|
timber-framed |
|
|
timber line |
{'tımbər,laın}
- {N} orman sınırı, ağaç yetişmeyen yükseklik sınırı, ağaç yetişmeyen bölge sınırı (kutup)
|
|
timber tree |
|
|
Timber! |
Ağaca dikkat! (Çevredekilere yeni kesilen bir ağacın düşeceğini haber vermek için söylenir.). |
|
timber framed |
ağaç tezgah |
|
timber hitch |
sal |
|
timber line |
ağacın uzama limiti |
|
timber rattlesnake |
çıngıraklı yılan |
|
timber wolf |
ağaç kurdu |
|
timber forest |
kerestelik orman |
i. |
timber frame |
ahşap çerçeve |
i. |
timber framed |
ahşap çerçeveli |
s. |
timber line |
orman sınırı, ağaç yetişmeyen yükseklik sınırı, ağaç yetişmeyen bölge sınırı (kutup) |
i. |
timber tree |
kerestelik ağaç |
i. |
|
|