trade >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

İngilizce » Türkçe

Yukarı

trade	{treıd} {N} ticaret, iş, alım satım, meslek, zanaat, sanat {V} ticaret yapmak, iş yapmak, takas etmek

trade	i. f. alışveriş; ticaret: iş, sanat, meşguliyet; esnaf: pazarlık: değiş tokuş, takas, trampa: müşteriler: f. alışveriş etmek; ticaret yapmak; iş yapmak. trade agreement ticari anlaşma. trade discount toptancı indirimi. trade in eskisini yenisine fiyat farkıyle değiştirmek. trade journal mesleki mecmua. trade mark alâmeti farika, ticari marka. trade name ticari isim, ticaret unvanı. trade off değiş tokuş ederek elden çıkarmak. trade on -den faydalanmak. trade route ticaret yolu. trade school meslek okulu, sanat okulu. trade secret mesleki sır. trade union sendika. trade wind alize.
trade	i. 1. ticaret. 2. zanaat, iş. f. 1. ticaret yapmak. 2. (for) trampa etmek, değiş tokuş etmek: I´ll trade you this horse for that pony of yours. Bu atı senin midilliyle trampa ederim. 3. with (birinden) alışveriş etmek; at (bir yerden) alışveriş etmek: She always trades with Fehmi. Hep Fehmi´den alışveriş ediyor.
trade	i. k. dili alize.
trade	trade treyd İsim * ticaret. * zanaat, iş. Fiil * ticaret yapmak. * {(for)} trampa etmek, değiş tokuş etmek. * {with} (birinden) alışveriş etmek; {at} (bir yerden) alışveriş etmek.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar

Yukarı

article of trade	{N} ticari eşya
adverse balance of trade	{N} bilanço açığı
balance of trade	{N} dış ticaret dengesi
book trade	{N} kitapçılık
carrying trade	{N} nakliyecilik, taşımacılık
catering trade	{N} ikram servis ticareti
center of trade	{N} ticaret merkezi
channels of trade	{N} ticari yöntemler
coasting trade	{N} sahil ticareti, kabotaj
domestic trade	{N} iç ticaret
external trade	{N} dış ticaret
floating trade	{N} deniz ticareti
foreign trade	{N} dış ticaret
inland trade	{N} iç ticaret
intermediate trade	{N} komisyonculuk, aracılık
itinerant trade	{N} seyyar satıcılık
ply a trade	{N} ticaret yapmak
restraint of trade	{N} ticaretin kısıtlanması
retail trade	{N} perakende satış, perakendecilik
seasonal trade	{N} sezonluk ticaret