ucuz >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

Türkçe » İngilizce

Yukarı

ucuz	{A} catchpenny, cheap, inexpensive, dime, dirt cheap, giveaway, keen, low, trumpery, two-bit {ADV} cheaply, low

ucuz	1. cheap, inexpensive, low-priced. 2. easily acquired, easy. 3. cheaply, cheap, on the cheap. ucuza almak /ı/ to get (something) at a low price, buy (something) cheap. ucuz atlatmak /ı/, ucuz kurtulmak /dan/ to escape from (a tight or dangerous situation) with little or no harm; to get off lightly. ucuza çıkmak (for something) to cost little to produce: Bu kitap ucuza çıktı. This book cost little to produce. ucuz etin yahnisi tatsız/yavan olur. proverb Cheap goods usually give their buyer little satisfaction. ucuzdur vardır illeti, pahalıdır vardır hikmeti. proverb There are usually sound reasons why a piece of merchandise is priced as it is. ucuza vermek /ı/ to sell (something) cheaply, sell (something) cheap.
üçüz	1. triplet. 2. (set of) triplets: üçüz kardeşler a set of triplets. 3. three-sided; three-branched; (something) made up of three parts.
ucuz	* cheap, inexpensive, low-priced. * easily acquired, easy. * cheaply, cheap, on the cheap.
üçüz	* triplet. * (set of) triplets: üçüz kardeşler a set of triplets. * three-sided; three-branched; (something) made up of three parts.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

çok ucuz şey	{N} snip
ucuz dergi	{N} pulp magazine, pulp
en ucuz	{A} cheapest, knockdown, rock-bottom
en ucuz fiyat	{N} rock bottom price
kiralık ucuz ev	{N} tenement house
müşteri çeken ucuz mal	{N} leader
müşteri çekici ucuz mal	{N} leading article
özel olarak kiralanmış uçakla ucuz uçuş	{N} charter flight
ucuz pansiyon	{N} doss-house
ucuz sigara	{N} woodbine, gasper
sudan ucuz	{A} dirt cheap, cheap as dirt, dog-cheap {ADV} dirt cheap
sudan ucuz fiyat	{N} bargain price, giveaway price
sudan ucuz şey	{N} bargain
ucuz tren	{N} train: jerkwater train, jerkwater
Buralarda ucuz restoran var mı?	{PHR} cheap: Are there any cheap restaurants around here?
Daha ucuz bir oda gösterir misiniz?	{PHR} cheap: Would you please show me a cheaper room?
Daha ucuz bir şeyleriniz var mı?	{PHR} cheap: Do you have anything cheaper?
Daha ucuz bir şey var mı?	{PHR} cheap: Is there anything cheaper?
ucuz balkon	{N} gallery
ucuz bira	{N} swipes