yolcu >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

Türkçe » İngilizce

Yukarı

yolcu	{N} fare, passenger, pilgrim, traveler, traveller [Brit.], voyager

yolcu	1. traveler; passenger. 2. baby whose birth is imminent. 3. sick person who is at death´s door. yolcu etmek /ı/ to see (a traveler) off. yolcu salonu passenger lounge, passenger waiting room. yolcu yolunda gerek! proverb If you´ve got to make a journey, don´t put it off; get on the road as soon as you can.
yolcu	* traveler; passenger. * baby whose birth is imminent. * sick person who is at death's door.
yolcu	journeyer
yolcu	passenger

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar

Yukarı

1. yolcu gemisi.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

ağır ağır yolcu arayan taksi	{V} cruising taxi
ayaktaki yolcu	{N} straphanger
biletsiz ve gizlenen yolcu	{N} clandestine passenger
biletsiz yolcu veya seyirci	{N} deadhead
C-97 nakliye uçağının sivil yolcu tipi	{NPR} Stratocruiser
gemiye kaçak binen yolcu	{N} stowaway
jet yolcu uçağı	{N} jet liner
kaçak yolcu	{N} stowaway, clandestine passenger
kamarasız yolcu	{N} deck passager
yolcu katarı	{N} train: stopping train
rezervasyonunu iptal ettirmeyip gelmeyen yolcu	{N} no-show
yaya yolcu	{N} foot passenger, wayfarer
yolcu almak	{V} embark
yolcu arabası	{N} gharry
yolcu bölümü (balon veya zeplin)	{N} car
yolcu çantası	{N} carryall
yolcu etme	{N} sendoff
yolcu etmek	{V} godspeed: bid smb. godspeed, see, see off, send off, speed
yolcu gemisi	{N} liner
yolcu helikopteri	{N} helibus