• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

Osmanlıca » Türkçe Yukarı
AB-DEST f. Namaz ve sair dini ibadetler için usulüne uygun olarak, el, ağız, burun, yüz, dirseklere kadar kolları ve topuk kemiği üzerine kadar ayakları üçer defa yıkamak ve kulaklara, başa ve enseye meshetmektir. * Azarlama, paylama.

Osmanlıca » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
AHEN-DEST f. Demir elli, eli demir gibi olan.
ÇERB-DEST f. Eli işe yatkın. Sür'atli, eli çabuk.
ÇİRE-DEST f. Becerikli, eli işe yatkın olan.
DERD-DEST Elde. Elde etmek, yakalamak, tutmak. Ahz. * Yapılmakta ve rüyet edilmekte olan.
DEST (C.: Düsut) Dört bucaklı yastık ve elbise. * Hile.
DEST f. El, yed. * Mc: Kudret, fayda, nusret, galebe. * Düstur. * Tasallut. * İkmâl. * Âlî makam. Meclisin şerefli yeri.
DEST Ü PÂ(Y) El ve ayak.
DEST-ALAY f. Bulaşık el, bulaşmış el.
DEST-BE-DEST f. Elden ele, el ele. * Peşin satış. * Birbirine bitişik olan.
DEST-BESTE f. El bağlamış, eli bağlı.
DEST-BUS f. El öpme.
DEST-BÜRD f. Kuvvet, kudret. * Üstünlük, zafer, muvaffakiyet.
DEST-DİRAZ f. El uzatan, zulmeden. * Sarkıntılık etme, el uzatma.
DEST-ERRE El bıçkısı. Testere.
DEST-GÂH f. İş yeri, tezgâh. * İktidar, servet, kuvvet.
DEST-GİR f. Muavenet. Arka olmak. Tutucu, yardımcı, muin. Zahir.
DEST-GÜŞA f. Avuç açan el açan.
DEST-GÜZAR f. İmdada yetişen, yardım eden, yardımcı.
DEST-HUŞ f. Oyuncak.
DEST-İ GAYBÎ f. Görünmez el, inâyet-i İlâhi. * Mc: Allah'ın yardımı.