| BEYT-ÜL GAZEL |
Edb: Gazelin en güzel olan beyti. |
|
| DEREM-SERA |
f. Para basılan yer. |
|
| DİREM-SERA |
f. Darbhâne, para basılan yer. |
|
| GAZEL |
Tek kişinin özel bir ahenkle okuduğu manzume. (Aşk ve nefis gibi hislere ait olup, anlamı dine aykırı olursa
ve kadın sesi ile câiz değildir.) * Edb: Klâsik şark şiirlerinin en çok kullanılan ve (5-15) beyitlik şekil. *
Sonbaharda ağaç üzerinde kuruyan yapraklar. * Ceylân. * Lâtif şey. * Güzel kadınların bahsi ve medhi. *
Kadınlar sohbetini sevmek. * Köpeğin, geyiğin sesinden ürkmesi. |
|
| GAZEL-HAN |
f. Gazel okuyan. |
|
| GAZEL-HANÎ |
f. Gazel okuyuculuk. |
|
| GAZEL-NÜVİS |
f. Gazel yazan. |
|
| HÂCE-SERA |
f. Haremağası, hadımağası. |
|
| KA'SERE (KA'SERÂ) |
Yoğun, sağlam, kalın, katı. |
|
| KASİDE-SERÂ |
f. Kaside söyliyen, kaside yazan. |
|
| NAĞME-SERA |
f. Türkü okuyan, şarkı söyleyen. |
|
| SERA |
Yer, toprak. Arz. * Malı çok olmak. Zengin olmak. |
|
| SERA |
f. "Şarkı söyleyen" mânasına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Nağme-serâ $ : Şarkı söyleyen,
nağme söyleyen. |
|
| SERA' |
Yay yapımında kullanılan bir ağaç cinsi. |
|
| SERA-PERDE |
f. Saray perdesi. Eskiden harem dairesinin önüne çekilen büyük perde. * Padişah çadırı, otağ. |
|