• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

Osmanlıca » Türkçe Yukarı
HASED Başkasının iyi hallerini veya zenginliğini istemeyip, kendisinin o hallere veya zenginliğe kavuşmasını istemek. Çekememezlik. Kıskançlık. Kıskanmak.(Hasedin çaresi: Hâsid adam, hased ettiği şeylerin âkıbetini düşünsün. Tâ anlasın ki, rakibinde olan dünyevi hüsün ve kuvvet ve mertebe ve servet; fânidir, muvakkattır. Faidesi az; zahmeti çoktur. Eğer, uhrevi meziyetler ise; zâten onlarda hased olamaz. Eğer onlarda dahi hased yapsa, ya kendisi riyakârdır; âhiret malını dünyada mahvetmek ister. Veyahut mahsudu riyakâr zanneder, haksızlık eder zulmeder.Hem ona gelen musibetlerden memnun ve ni'metlerden mahzun olup kader ve rahmet-i İlâhiyeye onun hakkında ettiği iyiliklerden küsüyor. Adeta kaderi tenkid ve rahmete itiraz ediyor. Kaderi tenkid eden başını örse vurur kırar. Rahmete itiraz eden rahmetten mahrum kalır. M.)
HAŞED İnsan topluluğu, cemaat.