| AHTER |
Yıldız. * Mc: Baht, talih. |
|
| AHTER-BÎN |
f. Müneccim. Yıldız ilmi ile meşgul olan kimse. |
|
| AHTER-GÛ |
f. Yıldız ilmi ile uğraşan kişi, müneccim. |
|
| AHTER-İ DÜNBÂLE-DAR |
Kuyruklu yıldız. |
|
| AHTER-ŞİNAS |
f. Yıldız ilmi ile uğraşan. Müneccim. |
|
| HEFT |
Hafiflik sebebiyle uçup dağılmak. * Hafif mizaçlı olup, her dile geleni söylemek. * Vurmak. |
|
| HEFT |
f. Yedi sayısı. |
|
| HEFT-ASMAN |
Yedi kat gök. |
|
| HEFT-DANE |
Aşure adı verilen bir cins tatlıyı yapmakta kullanılan yedi çeşit tahıl. |
|
| HEFT-DERYA |
Yedi deniz. Pasifik okyanusu, Atlas okyanusu, Karadeniz, Akdeniz, Taberiye, Aral ve Hazer. |
|
| HEFT-ELVAN |
Yedi renk. * Türlü yemeği. |
|
| HEFT-ENDAM |
Vücudumuzda yedi organ. |
|
| HEFT-GÂNE |
f. Yedi türlü olan. Yedi tane. |
|
| HEFT-HUN |
f. Cehennemin yedi tabakası. |
|
| HEFT-KALEM |
Yedi çeşit yazı. Tâlik, sülüs, tevki, muhfak, reyhanî, rik'a ve nesih. |
|
| HEFT-KÂR |
f. Yedi türlü iplikle dokunmuş kumaş. |
|
| HEFT-MERD |
f. Yedi büyükler. (Kutub, gavs, ebdâl, ahyâr, evtâd, nücebâ, nukabâ) |
|
| HEFT-RENG |
f. Yedi renk. |
|