• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

Osmanlıca » Türkçe Yukarı
SEVK Önüne katıp sürmek, ileri sürmek. Yollamak, göndermek. * Neticeye bağlamak.
SEVK Misvak yapmak.
ŞEVK Diken. * Birinin hiddet ve şevketi görünmek. * Ekin.
ŞEVK Çok istek, şiddetli arzu. * Neş'e. *Bir şeyi bir yere şeye sağlamca bağlama. * Memnun. Şâduman. (Bak: Himmet, Şavk)

Osmanlıca » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
SEVK-İ TABİÎ Hayvan veya insanların düşünmeksizin Cenab-ı Hakk'ın sevki ile olan hikmete uygun hareketi. Sevk-i kaderî, ilham veya sevk-i İlâhî demek daha doğrudur.
SEVK-ÜL CEYŞ Askerî birliklerin lüzumlu yere sevkini ve geri çekilme işini idare etme.
ŞEVK U İŞTİYAK Şevk ve arzu. Şevk ve iştiyak.
ŞEVK-ÂLUD f. şevkli, neşeli, sevinçli, keyifli.
ŞEVK-ÂVER f. Neşe veren, neşe getiren, şevklendiren.
ŞEVK-BAHŞ f. şevk veren, şevklendiren. * Meşhur bir çeşit lâle.
ŞEVK-EFZÂ f. şevklendiren, neşe artıran.
ŞEVK-İ TENZİLÎ Kur'an-ı Kerim'in ilk önceki mânâsıyla Sahabelere verdiği sevgi ve iştiyak. Kur'an-ı Kerim'in tenzil mertebesindeki mânâsının verdiği şevk. İlâhî bir makamdan inmenin verdiği şevk.
YEVM-İ ŞEVK Şaban-ı Şerifin otuzuncu günü. Ramazan olması zannedilip ancak hilâl görülmedikçe oruç tutulması münasib olmayan gün.