• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

Türkçe » Türkçe Yukarı
bozmak Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek * Bir yerin, bir şeyin düzenini kariştirmak * Dokunmak, zarar vermek * Kötü duruma getirmek * Geçersiz bir duruma getirmek * Büyük parayı ufak birimlere ayirmak * Bir kimseyi beklemedigi bir davraniş karşisinda birakarak veya sözünü yalana çikararak küçük düşürmek * Bozguna ugratmak, yenmek, maglûp etmek * Altını paraya çevirmek, bozdurmak * Bağ veya bostanin son ürününü toplamak * Kizligina zarar vermek * Aklini yitirecek derecede bir şeye düşkün olmak * Biçimini ve kullanılışını değiştirmek * Bırakmak, dağıtmak