savurmak |
Havaya atip dagitmak, saçmak * (rüzgâr) Bir yeri, bir şeyi şiddetle eserek alt üst etmek, havaya kaldirmak,
dagitmak * Kaldirip atmak, firlatmak * Şiddetle döndürerek sallamak, kaldirarak vurmak * Bir sivinin
havalanmasini veya kaynayan sivinin taşmasini önlemek, sogutmak amaciyla alip yine kendi kabina dökmek *
Sallamak, uçurmak, dalgalandırmak * (yalan, küfür vb. için) Söylemek * Boşuna ve çok miktarda harcamak, israf
etmek |
|
|
|