hardening >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

İngilizce » Türkçe

Yukarı

hardening	{'hɑ:rdənıŋ} {A} sertleşen, sert {N} sertleştirme, sertleşme, katılaşma, katılaştırma, donma, sertleştirici

hardening	1. (f.) sertleştirmek, katılaştırmak, pekiştirmek; kuvvetlendirmek; sertleşmek, katılaşmak, pekişmek; kuvvetlenmek; donmak (çimento). hardened (s.), ask. yeraltında ve bombalara karşı takviye edilmiş (üs, roket üssü). ,xyz sertleş/sertleştir. 2. SERTLE$TiRMEK; Su VERMEK. 3. sertlestirme. katilastirma. dondurma. sertlesme. katilasma. çelige su verme.
hardening	n.sertleştirme:v.sertleştir:prep.sertleştirerek
hardening	n.sertleştirme:v.sertleştir:prep.sertleştirerek
hardening	sertleşen, sert	s.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar

Yukarı

case-hardening	{keıs'hɑ:rdənıŋ} {N} katılaştırma, hissizleştirme
hardening of the arteries	{N} damar sertliği
age hardening	yaşlanma sertleşmesi
age hardening alloy	yaşlanma alaşımı
age hardening steel	yaşlanma çeliği
air hardening steel	havada sertleşmiş çelik
bainitic hardening	beynit sertleştirmesi
age hardening	yaşlanma sertleşmesi
age hardening alloy	yaşlanma alaşımı
age hardening steel	yaşlanma çeliği
air hardening steel	havada sertleşmiş çelik
bainitic hardening	beynit sertleştirmesi
case hardening	doku sertleştirimi
case hardening furnace	doku sertleştirme fırını
case hardening steel	doku sertleştirme çeliği
cyanide hardening	siyanürle sertleştirme
depth of hardening	sertleşme derinliği
dispersion hardening	dispersiyon sertleşmesi
high frequency resistance hardening	yüksek frekanslı dirençle sertleştirme
induction hardening	endüklemeli sertleştirme